Haber &

YAYINLAR

Ödememe protestosu çekme zorunluluğu, müracaat hakki

T.C.
YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2016/1697
KARAR NO. 2017/873

KARAR TARİHİ. 7.2.2017

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, müvekkili ve aile bireyleri hakkında icra takibine konu edilen 600.000,00 TL bedelli bononun tehdit ve baskı altında alındığını, borcun kanuna aykırılık sebebiyle batıl olduğunu, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını takip konusu senedin bedelsiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, 818 Sayılı BK’nın 31. Maddesinde ve TBK’nun 39. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığı, davacının dilekçesinde belirttiği hususların gerçek olmadığı gibi müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, senedin nakden kaydı ile ihdas edildiğini, senedin ihdas nedenine aykırı iddialar ileri süren davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini savunarak davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu takibe dayanak senette davacının lehtar ciranta olduğu, davalının kambiyo yolu ile takip yapabilmesi için 6762 Sayılı TTK’nın 690. maddesinin yollaması ile 642. maddesi uyarınca senet lehtarı olan davacıya protesto çekmesi zorunlu olduğu, aksi takdirde müracaat hakkının kaybolacağı, davalının takip yapmadan önce ödememe protestosu çektiğine dair dosyada belge bulunmadığı, davalının ödememe protestosu çekmediğinden lehtar ciranta davacıya karşı müracaat hakkının düştüğü, davalının kambiyo senedinden kaynaklanan takip hakkı düşmüş bulunduğundan davacının davaya konu senet sebebiyle davacıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olduğu sabit olmadığından kötüniyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. HUK
UK DAİRESİ
ESAS NO. 2016/18214
KARAR NO. 2016/20497

KARAR TARİHİ. 4.10.2016

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 01.10.2015 tarih, 2015/21494-22875 Sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; senedin teminat amacıyla verildiğini, kambiyo vasfının bulunmadığını, borcun olmadığını, tahrifat yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, alacağın varlığının tespitinin genel mahkemede yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı gerekçesi ile davanın kabulüyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

TTK’nun 778. maddesinin (eski TTK.nun 690/1) göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 714 ve 730. maddeleri (eski TTK 626 ve 642/2) uyarınca, muayyen bir günde veya keşide gününden veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartını havi bir bonoya dayanarak hamilin lehtara müracaat edebilmesi, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlıdır.

Alacaklı hamil, anılan madde koşullarında protesto keşide etmeksizin, lehtar ve cirantayı takip edemez. Bir başka ifade ile senedi düzenleyen protesto edilmediği için hamil, lehtar ve cirantaya karşı müracaat hakkını kaybeder. İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesince alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığı re’sen araştırılmak zorundadır.

Somut olayda, takibe konu bonoda itiraz eden borçlu …’ın lehtar ciranta olduğu görülmektedir. Bu durumda, yetkili hamil olan alacaklının, borçlu hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesi zorunludur. Ancak takip dosyası içeriğinden keşideciye ödememe protestosu gönderilmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece, protesto koşulunun usulünce yerine getirilmemesi sebebiyle borçlu (lehtar ciranta) hakkındaki takibin İİK’nun 170/a maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali isabetsiz ise de, sonuçta takibin iptaline hükmedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının Dairemizce onanması gerekirken, maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 01.10.2015 tarih ve 2015/21494 Esas, 2015/22875 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, sonucu itibariyle doğru olan … 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.11.2014 tarih ve 2014/1016 E.-2014/1412 K. sayılı mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 04/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Paylaş :